3 Ekim 2016 Pazartesi

UNUTMALI (MI?)

Hepimiz ''Beyin her saniyeyi kaydediyor.'' cümlesini duymuşuzdur. Bu cümleyi ilk okuduğumda ne kadar bilimsellik dışında olsa da saçmalık olduğunu düşünmüştüm. Ama sonradan üzerinde düşündükçe anladım. Beyin her şeyi kaydeder ama ''Bizim istediklerimiz'' bize geri kalanlar olur. Çünkü biz istediklerimizi kafamızda bin defa çeviren varlıklarız sadece istediklerimiz için... Mesela ilk sevdiğin insanın gülüşünü veya en yakın arkadaşın dediğin insanın yardımını unutamazsın.Zaman üstünü tozla kaplasa da o tozu üflemen bir kaç saniyeni (10.000 nöronunu) alır. Düşündükçe aynı duyguların kabarır. Bunun bilimsel açıklaması da beynimizin tam ortasındaki amigdaladır. Boyutu ne kadar küçük olursa olsun bütün duygusal hafıza merkezimiz konumunu üstlenen elmasımızdır. Anılarımızı canlı tutarak kimi zaman kişiliğimize yön verdirtiyor. Anılar duygular ve şu anda hatırladığınız önemli şeyler aslında beynimize istemsizce kodlanmış şifrelerle canlı duruyor. Bilgisayar gibi kodladıkça proteinler sayesinde kalıcılığını arttırıyoruz. Her ne kadar derslere, iş hayatına uygulaması zor bir metot olsa da kodlama ve tekrar sayesinde protein bağlarını sağlamlaştırabiliriz. Ben kendimden örnek vermem gerekirse en başta da dediğim gibi ''istediklerim'' için yapıyorum bunu. Çoğu şeye geri dönüp baktığımda ''unutmalı mıyım ?'' sorusunu sordum kendime ama olan tek şey kısa süreli hafızamda yok edebilmek oldu. Benim için değerli olan insanlar her zaman uzun süreli hafızama kazınmış durumdadır. Çünkü insan beyni bilinç ve zihinden oluşur. Bunların en büyük destekçisi de duygulardır. Benim duygularımı taze tutan yani beni ben yapan insanlardır. Sizde çevrenize iyi bakın çok yakın olduklarınız, eskiden çok yakın olduklarınız yanında veya gözünüzün önündeyse bir kere daha ona bakıp eski olan bütün anılarınızın üstüne iyice bir üfleyin. Çünkü onlara üflemeyip unuttukça onlarla beraber bir zamanlar değerli olan insanları da sileriz hayatımızdan... Benim şu anda hayatımdan gitti diyebileceğim çok değerli insan var. Ama ona baktıkça kendime soruyorum '' unutmalı mı?'' işte beyin, zihin veya insan kendi kendine bu soruyu soruyorsa onu beynine kazımıştır. Her zaman eskilere dönüp üflediğimde iyi veya kötü hepsine bakınca anlıyorum. İyiki var 'mış diyorum. Çünkü o beynime ve karakterime çok şey katmış. Sizde bir düşünün eski arkadaşınız sevgiliniz öğretmeniniz veya her kimse... Bize bıraktıklarıyla her gün yaşarken niye onların yanına gidemediğimizi... Her yazımın sonunda da dediğim gibi her şeyden öte sevmek ve sevilmek varken beynimizi boşa yormaya gerek yok. Benim için değerli olan insanların kodları beynimde ayrıdır. Lakap dediğimiz olguyu kullanarak kendime özelleştirdiğim insanları ne olursa olsun bırakamıyorum. Sizde özel olan her şeyi ''kendinize '' özelleştirin ve sevin... Çünkü Sevmediğimiz her saniye biraz daha kaybediyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder